Değerli Basın Mensupları;
Dünya Kadınlar Günü kadınların eşit işe eşit ücret, günde sekiz saat çalışma ve doğum izni talepleriyle 1857 yılında başlattıkları eşitlik mücadelesinde, hakları uğruna can verdiği gündür. Günümüzde 8 Mart’lar, kadın sorunlarına çözüm önerilerinin kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın kaldırılması ve kadına yönelik şiddete son verilmesi istemlerinin; bir kez daha dile getirildiği gündür.
Yoksulluk, eşitsizlik ve sosyal adaletsizlik dünyada kadınları erkeklerden daha çok etkilemektedir. Halen tüm toplumlarda kadınlar daha az eğitim almakta, okuma yazma öğrenmeleri engellenmektedir.Türkiye’ de kadınlar siyasal hayatta ve gerek kamu gerekse özel işletmelerde yönetici olarak temsil edilmemektedir.
Son günlerde giderek artan sayıda kadın eşi, eski eşi veya sevgilisi tarafından şiddet görmekte, öldürülmekte ve cinayete kurban gitmekte, şiddet olaylarına maruz kalmaktadır.
Kadına yönelik şiddet “kamusal veya özel yaşamda kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik acı, ıstırap veren ya da verebilecek olan cinsiyete dayanan bir eylem, tehdit, zorlama, keyfi olarak özgürlükten, ekonomik gereksinimlerden yoksun bırakma” olarak tanımlanmaktadır. Kadınlara yönelik şiddet halen en utanç verici insan hakları ihlallerindendir. Dünya ve Türkiye`de kadınlara yönelik şiddet her geçen gün artmaktadır. Resmi rakamlara göre 7 yılda %1400 artış göstermiştir. Ülkemizde kadınlar, yaşamın her alanında şiddete maruz kalmaktadır. Ama kadınlar en çok eşleri ya da sevgilileri tarafından şiddete maruz bırakılmaktadırlar.
“Hayatı boyunca” eşinden en az bir kez fiziksel şiddet görmüş kadınların oranı Türkiye genelinde % 39’dur. Boşanmış ve ayrılmış kadınların %78’i fiziksel şiddete maruz kalmaktadır. Eğitim düzeyi arttıkça fiziksel şiddet gördüğünü söyleyen kadınların oranı azalmaktadır. Okuma yazma bilmeyen kadınlar arasında en az bir kez fiziksel şiddete maruz kaldığını söyleyenlerin oranı %43 iken, yüksek öğrenim görmüş kadınlar arasında bu oran % 12’dir.
Kadına yönelik şiddete yasal önlemlerin alınması ile ilgili bir sorun da, kadına yönelik şiddet davalarında “haksız tahrik indirimi” uygulanmaktadır; Halen mevcut yasalara göre yargı organlarınca cinsel tacize uğrayan çocuk ve kadınların ruh sağlığının bozulup bozulmadığını değerlendirmeleri istenmektedir. Şiddete uğramak kadınlarda birçok ruhsal hastalığın oluşumunu tetiklemektedir.
8 Mart Dünya Kadınlar TUBAKKOM ve Kırklareli Barosu olarak tüm bu olumsuzlukların giderilmesi için öneri ve taleplerimiz;
Kadınlara yönelik her tür düzenleme kadınların ve kadın örgütlerinin görüşleri alınarak yapılmalıdır. Sivil Toplum Kuruluşlarının talepleri karşılanmalı, çalışmalarına destek verilmelidir. Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ile mücadele için geliştirilecek etkili politikalar hızla yaşama geçirilmelidir.Kadınlarımızı anladığımız, saygı duyduğumuz, yaşam ve özgürlük hakkı başta olmak üzere sağlık, eğitim, yiyecek, barınma ve toplumsal hizmetler de içinde olmak üzere sağlığına ve esenliğine uygun bir yaşam düzeyine kavuşma mal ve mülk edinme; çalışma, işini seçme özgürlüğüne saygı duyulduğu ölçüde mutlu bir dünya kurmuş oluruz.
Bu vesile ile, kadınlarımıza yönelik şiddetin, son günlerde artış eğilimi göstermesinden ciddi kaygı duyduğumuzu belirtir, sorumlular ile birlikte toplumun tüm kesimlerini bu konuda göreve ve acil önlemler almaya davet ediyoruz.
Kişilerin din, dil, renk, ırk ve cinsiyet bakımından sınıflandırılamayacağını, hiç kimsenin bir diğerine üstünlüğünün olmadığını ve olamayacağını, bir kez daha tekrarlıyoruz.
Çağdaş toplumda kadınlarımızın eğitim sorunlarının çözümlenmesini, çalışma hayatına ve siyasete etkin bir şekilde katılımlarına dair engellerin kaldırılmasını, hararetle destekliyor, çalışma yaşamındaki çeşitliliğin başarıyı ve verimi arttıracağını düşünüyor, cinsiyet ayırımın kalktığı bir toplumun daha demokratik temellere oturacağına inanıyoruz.
Kadınlarımızın iş ve siyaset yaşamına etkin katılımın beraberinde barışı, başarıyı ve mutluluğu getireceğine gönülden inanıyor, bunun somut örneklerini baromuz çalışmalarında memnuniyet ile gözlediğimizi ifade etmek istiyorum.