BASINA VE KAMUOYUNA
Dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu ve belki de insanlık tarihinin en derin sağlık krizlerinden birini yaşadığımız bu zorlu günlere rağmen Yargının asli unsurlarından biri olan Savunma makamı olarak Avukatlar günümüzü bir kez daha kutlamanın sevincini yaşıyoruz. 5 nisan sadece meslek örgütümüze hasredilen bir gün değil, 5 nisan savunmanın ,adalet mekanizmasında hak arayan tüm kesimlerin, tüm vatandaşlarımızın günüdür. Bu vesile ile Baromuzun kuruluşundan bu yana baromuza kayıtlı olarak görev yapmış ve ebediyete intikal etmiş başta Başkanlarımız olmak üzere hakkın rahmetine kavuşan tüm meslektaşlarımızı rahmetle anıyor, eşsiz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, emekli olanlara uzun ve sağlıklı ömürler diliyoruz.
Değerli Meslektaşlarımız,
Pandeminin dünyada gösterdiği etkiler ülkemizde de aynı şekilde hissedilmekte, bu sağlık krizini en acı biçimde yaşanmakta, toplumun tüm kesimleri adeta bir ölüm kalım savaşı içerisine girmiş bulunmaktadır. Burada her şeyden önce sağlık sektöründe üstün gayret ve çabaları ile emek veren tüm sağlık çalışanlarına sonsuz şükranlarımızı sunmayı bir borç biliriz. Ülkemizde yaşadığımız pandemiye karşı getirilen tedbirler nedeni ile Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi huzurunda çelenk sunma törenimizi gerçekleştirememenin derin üzüntüsünü yaşadığımızı da ayrıca ifade etmeliyiz.
Değerli meslektaşlarımız,
Yaşadığımız bu olağanüstü sürecin dışında Avukatlık mesleği adına son yıllarda parlak bir çizgi yakaladığımızı söylemek maalesef çok zor. Ve her yıl 5 nisan Avukatlar Günü vesilesi ile yaptığımız konuşmalarımızda, mesleğimiz için en iyi dilek ve temennilerimizi dile getirsek de bu dilek ve temenniler hiçbir zaman yerine getirilmemiştir. Bu yıl da geçmiş yıllarda yapmış olduğumuz dilek ve temennilerimizin yerine getirilmediğini görmenin burukluğunu yaşıyoruz. Ancak unutulmamalıdır ki Avukatlık mesleğinin gelişimi o ülkedeki hukuk devleti ilkesinin gelişimi ile doğru orantılıdır, avukatlık mesleğinin önüne konan her engel aynı zamanda hukuk devletinden uzaklaşıldığının da göstergesidir. Her yıl yapmış olduğumuz dilek ve temenniler bizlerin şahsi çıkarları için değil en büyük idemiz olan hukuk devleti ilkesinin korunması, geliştirilmesi içindir.
Bu çerçevede hukukun en temel kuralları ile ilgili istek ve temennilerimizin hayat bulmasını dilesek de üzülerek görüyoruz ki hala; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu gereği Avukatlık mesleği her ne kadar kamusal bir güç olsa da yine yargısal alanda savunma makamı olduğumuz gerçeği karşısında dahi adliyelerimizde adeta avukatsız alanların yaratılmaya çalışıldığını, UYAP sistemi üzerinde kimi dosyalara avukatların erişiminin engellendiğini, avukata karşı sırf mesleğini icra etmesinden dolayı bir takım fiili saldırıların artarak devam ettiğini ve bu konuda siyasi iktidarın yeterli aksiyonları almadığını, her daim yeni hukuk fakültesi açılmayacağı söylemlerini siyasi iradeden duymamıza rağmen mantar gibi çoğalan hukuk fakültelerine yenilerinin eklendiğini, Avukatlık mesleği için artık derhal uygulanması gereken ‘’avukatlık mesleğine giriş sınavının’’ ısrarlı bir şekilde ötelendiğini, zorunlu arabuluculuk gibi kurumlar ihdas edilerek vatandaşın hak arama özgürlüğünün engellendiğini ve yargıda avukatsız alanlar yaratılmaya çalışıldığını gözlemlemeye devam ediyoruz.
Yine yakın bir zamanda kamuoyunda yargı paketi adı altında getirilen bir takım düzenlemeler ve özellikle HMK madde 151 değişikliğiyle birlikte Ceza İnfaz Kurumları Hakkındaki Yönetmeliğin 72/e bendi kapsamında savunma hakkının özüne dokunan kısıtlamalar yoluna gidilmeye çalışıldığını görmekte, bu durumun hali hazırda anayasamız ve bağlı olduğumuz uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu, temel olarak savunma makamı olan biz avukatların yok sayılmaya, avukatsız yargı hayallerinin ürünü olduğunu belirmek isteriz.
Tüm bunlara ek olarak geometrik oranda artan meslektaş sayısı ve yargı mekanizması içerisinde ihdas edilen bir takım yeni yapılar ile birlikte azalan iş alanları sebebi ile avukatlık mesleği artık ekonomik bir var olma mücadelesi içerisine girmiştir. Avukatlık mesleğinin bağımsız ve serbest olması neticesinde ekonomik ve sosyal anlamda kendi emeğinden başka dayanacak gücü olmayan mesleğimiz, yaşadığımız pandemi krizi nedeni ile adeta kendi başına bırakılmış, ekonomik anlamda derin bir var olma mücadelesi içerisine girmiştir. Bu anlamda Anayasamızda belirtilen sosyal devlet olma ilkesi de nazara alınarak mesleğimizin ekonomik ve sosyal anlamda güvenceye alınması ve bu yönde politikalar geliştirilmesi elzemdir. Unutulmamalıdır ki avukatlık mesleği demokrasimizin gelişmesinin, vatandaşlarımızın hak arama özgürlüklerinin teminatıdır. Burada ivedi olarak mesleğimiz için ekonomik ve sosyal bir takım teminatların en hızlı şekilde yerine getirilmesi aynı zamanda vatandaşlarımızın hak arama hürriyetlerinin de garanti altına alınması anlamına gelmektedir. Bu konuda ivedi olarak gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep etmek en doğal mesleki hakkımız olup bundan sonra mücadelelimiz bu yönde yoğunlaşacaktır. Yukarıda saymış olduğumuz sorunlar sadece özet mahiyetinde olup günlük hayatta, mesleğimizi icra ettiğimiz sırada, bunlar gibi yüzlerce sorunla karşılaşmaktayız ve hepsi ile de mücadele etmekteyiz.
Değerli meslektaşlarımız;
Tüm bu mesleki faaliyetlerimizdeki zorluklara rağmen gücümüzü, Anayasamızda ve uluslararası sözleşmelerdeki düzenlemelerden , 1136 sayılı Avukatlık Kanunundan ve mesleğimizin köklü tarihinden alarak bu mesleği icra etmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Bizler avukatız, en temel görevimiz olan savunma hakkının tek ve yegane temsilcisi olarak görevimizi eksiksiz olarak ifa etmenin ,hukuk devleti olmanın gerekleri ne ise bunu yerine getirmenin, hukukun gerektirdiğini söylemenin haklı gururunu yaşıyoruz ve bu mesleği icra ettiğimiz sürede de yaşayacağız.
Yaşadığımız bu zorlu süreçte üstün gayret ve çaba ile bizlerin sağlığı için çalışan tüm sağlık çalışanlarımıza bir kez daha sonsuz şükranlarımızı sunuyor siz değerli meslektaşlarımızın Avukatlar Gününü en içten duygularımızla kutluyoruz.
Yargı bağımsızlığının, savunma özgürlüğünün, adil yargılanma hakkının her ne koşulda olursa olsun tartışma konusu yapılmadığı, herkesin, mevkisine bakılmaksızın hukuk ve adalet güvenliğinden eşit şekilde yararlandığı adaletli günlere ulaşmak en büyük dileğimizdir.
Başarıyla ve özveriyle her yerde ve her koşulda adalet uğrunda insanlığın ortak iyiliği ve hukukun üstünlüğü için mesleğimizi yürüteceğimize, görevimizi yaparken Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe hiç durmadan yürüyeceğimize hepinizin önünde tüm Kırklareli Barosu Yönetim Kurulu olarak ant içiyor, hepinizi saygıyla selamlıyoruz.
Avukatlar Günümüz kutlu olsun&S230;
Kırklareli Baro Başkanlığı