TÜBAKKOM (Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu) olarak Medeni Kanun’un kabulünün 93. yılında, laik hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti için, yurttaşlar ve özellikle kadınlar için önemine ve değerine bir kez daha dikkat çekmek ve son dönemlerde yaşanan sorunları kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.
Medeni Kanun, kişiler hukuku, aile hukuku, miras hukuku ve eşya hukuku bölümlerinde yer alan kurallarla, yurttaşların doğumundan başlayarak ölümünden sonrasına kadar özel yaşam ilişkilerini düzenleyen temel kanundur.
93 yıl önce Medeni Kanun’un yürürlüğe girişiyle kadınlar, evlenme, boşanma, mal varlığı, miras gibi özel yaşamlarına ilişkin haklar açısından erkeklerle eşit yurttaş konumuna gelmişler; evlilik yaşı kuralı getirilmiş; erkeğin birden çok kadınla evlenebilmesi yerine tek eşlilik ve evlilik birliğinin “resmi nikah” ile kurulması kabul edilmiştir. HÂKİM KARARIYLA BOŞANMA", kız ve erkek çocuklara "EŞİT MİRAS PAYI" gibi kurallar kadın haklarının güvencesi olmuştur.
Ne yazık ki günümüzde, Medeni Kanun’un göz ardı edildiği söylemlere, yasalarda yapılmak istenen ve yapılan değişikliklere tanık oluyoruz. Örneğin;
- Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda 17 Ekim 2017 tarihinde yapılan değişiklikle “müftülere resmi nikâh yetkisi” verilmesi Medeni Kanun’un ve laik hukuk kurallarının göz ardı edilmesine yol açmıştır.
- Son dönemde Medeni Kanun’un 175 ve 176. maddelerinde düzenlenen yoksulluk nafakası hükmünün “Erkeğin hayatının ipotek altına almaktan kurtarılması” gerekçesiyle kaldırılması gündeme taşınmıştır. Uygulamada genellikle nafaka alan tarafın kadın olmasının nedeni, ülkemizde kadının eğitim durumu, ekonomik durumu ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği gibi sorunlardan kaynaklanmaktadır. Oysa yasaya göre erkek eşlerin nafaka alması önünde bir engel yoktur, her iki eş de nafaka talep edebilir. Kadın sorunlarına çözüm üretecek Kadın Bakanlığı kaldırılmıştır, yeniden kurulmasına ihtiyaç vardır.
- Arabuluculuk Kanunu’nda arabuluculuğun İHTİYARİ olduğu belirtilmesine rağmen, Adalet Bakanlığınca gündeme getirilen “Aile Hukukunda ZORUNLU Arabuluculuk” düzenlemesi, Kadına yönelik şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi) hükümlerine aykırıdır. Bunun kadınlar açısından yol açacağı sakıncalara ve mağduriyete dikkat çekmek isteriz.
TÜBAKKOM olarak,
Medeni Kanun’un kabulünden bugüne kadar elde ettiğimiz KADIN HAKLARI kazanımlarımızdan geriye gideceğimiz yasal düzenlemelerin yapılmasını kabul etmiyor;
Tüm kadınları ve laik Cumhuriyetimizi savunan herkesi kadın erkek eşitliğini bir demokrasi meselesi olarak dikkate almaya, kadını BİREY olarak gören zihniyetin yerleştirilmesine destek olmaya ve MEDENİ KANUNUMUZA SAHİP ÇIKMAYA çağırıyoruz.
Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM)