DUYURU
Tarih: 5.12.2019 | Okunma Sayısı: 835

 

I. ÇOCUK HAKLARI ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ

 

Trakya Baroları I. Çocuk Hakları Çalıştayı Sonuç Bildirgesi;

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin kabulünün 30 ncı yılı etkinlikleri kapsamında; Edirne Barosu Çocuk Hakları Komisyonu tarafından, Kırklareli Barosu, Çanakkale Barosu ve Tekirdağ Barosu Çocuk Hakları Komisyonu üyelerinin katılımı ile 30.11.2019 – 01.12.2019 tarihleri arasında, bölgesel bazda sözleşme ihlaleri, önleyici tedbir ve uygulamalar ile çocuk adalet sistemi ana başlıkları altında Trakya Baroları I. Çalıştayı gerçekleştirilmiştir.

 

Bu Çalıştayda temel sorunlar dört alt başlık altında toplanmış olup;

  1. Çocuk Yaştaki Evlilikler;

Türk Medeni Kanunu 124 ncü maddesinde belirtilen evlenme yaşı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 6/1-c maddesi uyarınca 18 yaşını doldurmamış kişi çocuktur hükmü, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun (ÇKK) 3/1-a maddesi uyarınca daha erken yaşta ergin olsa bile, 18 yaşını doldurmamış kişi çocuktur hükmü ve BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 1. Maddesi uyarınca belirtilen  ‘’onsekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır’’ ile temel ilkesi ile çelişmektedir. Türk Medeni Kanunu’na göre 17 yaşını doldurmamış kızlar, Türk Ceza Kanunu’na göre 15 yaşını doldurmamış kızlar, Çocuk Koruma Kanununa göre 18 yaşını doldurmamış kızlar çocuk gelin sayılmaktadır. Bu nedenle öncelikle yasal düzenleme ile evlilik yaşı MUTLAK OLARAK 18 YAŞINA çekilmelidir.

 

 

Baroların;

 

  • Başta muhtarlıklar olmak üzere yerel yönetimler ile işbirliği yaparak çocuk yaştaki evliliğin yaygın olduğu mahallelerde öncelikle eğitim hakkının ve okula devamın sağlanması için bilgilendirici ve önleyici eğitim çalışmaları yapması,
  • Eğitim çalışmalarında, hukuk bilincinin oluşturulması  kapsamında muhtarlara, imam nikahı kıyan din görevlilerine erken yaşta  evliliğin ve evliliği bildirmemenin suç teşkil ettiği, ailelere de cezai sorumluluklarının olduğu hususunda bilgilendirmeler yapıılmasına dair çalışmalara katkı yapması,
  •  Çocuk yaştaki evlilik sonucu dünyaya gelen  bebeklerin de ana babalarnın henüz çocuk olması nedeniyle sıklıkla çocuk hakları ihlallerine maruz kaldığı görülmektedir. Çocuk yaştaki kişilerin evliliklerinin önlenmesi kadar bu evliliklerden doğan çocukların  sağlıklı büyümek, beslenmek, korunup kollanmak  dahil haklarının ihlali sayılabilecek durumların önüne geçilebilmesi için Ana Baba Okulu Eğitimi ve Aile Danışmanlığı  hizmetlerinin yaygınlaştırılmasında aktif rol alması,
  • UNICEF koordinasyonunda IOM, UNFPA, UN Women ve UNHCR ile birlikte yürütülen “Çocuk Yaşta, Erken ve Zorla Evliliklerin Önlenmesi BM Ortak Programı”

    bulunmakta olup bu konuda mevcut programların incelenerek, kamu kurumları, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleriyle birlikte hayata geçirilmesinin sağlanması,

  • 15-18 yaş arası çocuklarda rızaya dayalı halin varlığı, TCK 30/4 kapsamında yapılacak

değerlendirmede çocukların işlediği fiilin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz

bir hataya düştüğünün ortaya koyulması, çocukların birbirleri üzerinde tehdit, cebir ve

hile ile bağdaşan bir eylemi bulunmaması ve çocuklar arasında en fazla 3 yaş olması

şartlarının birlikte bulunduğu hallerde; tarafların çocuk  olduğu nazara alınarak, kovuşturma açılmasından ziyade tedbir kararları alınması için soruşturma makamlarından  talepte bulunulması ; ayrıca,  özellikle SSÇ olarak yargılanan (erkek çocuklara) yönelik mağduriyetin giderilmesi için  ivedilikle yasal bir düzenleme yapılmasını sağlayacak kamuoyu yaratılması girişimlerde bulunması,

 

  1. SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLAR ARASINDA SUÇ ÜSTLENME, SUÇA ÖZENDİRME, MÜKERRİR SUÇLULUK VE KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU;

 

  • Milli Eğitim Müdürlüğü, Belediyeler, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri, Kolluk birimleriyle iş birliği yapılarak suçun yaygın olarak işlendiği dezavantajlı grup ve bölgelerin belirlenmesi; öncelikle okullarda, mahallelerde çocuklarda ceza hukuk bilincinin oluşması, mağdur ya da faili olabilecekleri suçların tanıtılması, ‘’rol oyunu çalışması’’, ‘’masal terapisi’’ ve ‘’oyun terapisi’’ gibi etkinliklerle önleyici çalışmalar yapılması. 
  • Çocuğun kendi değerini fark etmesi, toplumsal kabul görmek amacı ile suç işlemesinin önüne geçilmesi için belirlenecek okul ve mahallelerde, ceza ve tutukevlerinde öncelikle spor aktiviteleri, okur yazarlık eğitimleri, meslek edindirme kursları, müzik aletlerine yönelik gruplar oluşturma gibi etkinliklerle çocukların sosyalleşmesini sağlayan çalışmalara destek olunması,
  • Uyarıcı madde kullanımının çocuk sağlığına olumsuz etkileri yanında suç işlenmesine de yol açması nedeniyle madde bağımlılığının önlenmesi için ilgili kurumlar tarafından yapılan çalışmalara aktif olarak katkı yapılması, Çocukların madde bağımlılığının tedavisi için gereken ÇAMATEM gibi kurumların bölgemizde açılması için ilgili kurum ve kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunulması,
  • Çocuğun özgürce kendini ifade hakkının kullanması, toplum ve aile içindeki yerinin pekiştirilmesi, yaşadıkları kentlerin çocuk dostu olabilmesi için belediyeler ve kent konseylerince çocuk meclislerinin aktif hale getirilmesi ve çocuk meclislerinin hak temelli faaliyette bulunabilmesi için hukuki destek verilmesi,
  • Sokakta yaşayan ve/veya sokakta çalışmak zorunda bırakılan çocukların suça karışma riski yüksek olduğundan hareketle bu durumdaki çocukların tespit edilmesi halinde valilik ve kaymakamlıklara gerekli bildirimlerin yapılarak, çocukların sokaklarda yaşamak ve/veya çalışmaktan kurtarılarak okula devamının sağlanması, gerekirse ailelerle ilgili tedbirler alınmasının sağlanması için gereken hukuki desteğin sağlanması,
  • Suçun ve suçluluğun medya kanalı ile övülmesi ve çocukların teşvikinin önlenmesi maksadı ile, medyanın kötüye kullanımının önlenmesine dair eğitimler verilmesi, bu yöndeki yayınların ilgili kurumlara (RTÜK, KDK) şikâyet edilmesi ve yerel basın ve medya mensuplarına çocuklara yönelik haberlerde gizliliğin ihlal edilmemesi ve çocuğun afişe olmaması maksadı ile Çocuk Hakları ve Etiğe yönelik eğitimler verilmesi,
  • Sosyal inceleme Raporlarında Çevre ve Aile Görüşmelerinin mutlaka yer almasının sağlanması ve yargı tarafından bu raporlar dikkate alınarak tedbir kararlarının verilmesinin sağlanması,
  • Çocuk Cezaevlerinin suçu önleme ve suça sürüklenen çocuğu rehabilite etmedeki yetersizliği, aksine suça sürüklenen çocukların cezaevlerinde sözleşmede yazan temel haklarından tamamen mahrum ve yalnız bırakılarak adeta suç işlemekten başka bir şansları kalmayacak biçimde özgürlüklerinden mahrum bırakıldığı tespit edilmiş olup, öncelikle yetişkin cezaevlerinde çocukların kalması uygulamasına son verilmesi ve çocuk cezaevlerinin kapatılması gerektiği vurgulanmıştır. Bununla birlikte tutuklu ve hükümlü çocuklar için Trakya Bölgesi bazında Çocuk Eğitim Evlerinin açılması için girişimlerde bulunulması,

     

  • Kamu Denetçiliği Kurumu’nu çocuğun ifade hakkını kullanması maksadı ile, çocuk haklarına dair verilecek tüm eğitim çalışmalarında tanıtmak, tavsiye niteliğindeki kararların paylaşılması, Baroların İnternet sitelerinde link olarak KDK’ nın sayfasının işlenmesi ve KDK ile iş birliği içinde hareket etmek,

 

  1. CEZA VE İNFAZ KURUMLARINDA BULUNAN ÇOCUKLAR (SSÇ) VE ANNELERİ YANINDA KALMAK ZORUNDA KALAN 0_6 YAŞ ARASINDAKİ ÇOCUKLAR

 

  • Soruşturma ve Kovuşturma aşamalarında yanlarında müdafileri bulunan SSÇ’lerin tutuklu ve hükümlü oldukları sırada yalnız kaldıkları tespit edilmiş olup, bunun önüne geçmek ve çocukların hukuki ve manevi destek almaya devam etmesini sağlamak amacıyla gerekirse infaz müdafiliği kurumunun tesis edilmesi için girişimlerde bulunmak,
  • Soruşturma safhasında, Müdafinin ifade alma öncesinde mutlaka çocukla görüşmesinin ve dosya incelemesinin gerekliliğini vurgulamak ve sağlamak,
  • Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında suça sürüklenen çocukların yanlarında ebeveynlerinin bulunmadığı görüldüğünden; müdafilerin kolluk tarafından haklarında soruşturma yapılan çocuklarının ailelerine haber verilip verilmediğinin sorularak ailelere haber verilmemesi halinde hak ihlalinin önüne geçebilmek için mutlaka aileye haber verilmesinin sağlanması,
  • Davanın açılmasının ertelenmesi dahil Tedbir Kararları konusunda savcılıklar ve mahkemelerden talepte bulunulması ve uygulanmasının takibinin yapılması,
  • Mükerrer biçimde suça sürüklenen çocuklara önyargılı yaklaşımların çocukların kolluk ve kovuşturma sırasında mağduriyetlerine sebebiyet vermektedir. Kimi zaman çocukların henüz çocuk oldukları dahi unutularak muamele edildiğinden önyargının önüne geçebilmek için adli sürecin tüm süjelerine ısrarla BM. Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmelerin, Ulusal mevzuattaki çocuk haklarına ait düzenlemelerin anlatılması ve hatırlatılması, dilekçelerde bu mevzuata dayanılması konusunda hassasiyet gösterilmesi,
  • Trakya bölgesinde Çocuk Mahkemesi olmayan illerimizde öncelikle Çocuk Mahkemesinin ve yine Çocuk İzlem Merkezleri (ÇİM) olmayan illerde de ÇİM ve Adli Görüşme Odalarının (AGO) açılmasının sağlanması için girişimlerde bulunulması,

     

  • Barolarımızda çocuk adalet sistemi eğitimlerinin sertifikalı olarak verilmesi sağlanarak çocuklar ile ilgili CMK görevlendirmelerinde sertifikalı avukatların görevlendirilmelerinin sağlanması,
  • Çocuk ile ilgili yargılamalarda mümkün olduğunca yetki belgesi ile tevkil uygulamasının azaltılması ve çocukla iletişim konularında avukatlarda duyarlılık ve farkındalık oluşturmaya yönelik çalışmaların yapılması,
  • Hamile ve küçük yaşta çocuğu olan hükümlüler için infazın ertelenmesi ve /veya ev hapsi uygulamasının yapılmasının sağlanması için etkin taleplerde bulunulması,

 

  1. İSTİSMAR;

 

  • Çocuğa yönelik CMK görevlendirmelerinde verilmesi planlanan eğitimin belirli periyotlar ile tekrarlanması ve söz konusu eğitimlerde teori yanında pratik uygulama ve çözümler ile çocuklar ile iletişim, istismar mağduru çocuklara yaklaşım hususuna da önem verilmesi
  • Ebeveynler ve öğretmenler başta olmak üzere yetişkinlere de gerek cinsel istismar gerekse de duygusal ve fiziksel istismar ve ihmal hakkında eğitimlerin verilmesinin sağlanması, bu konuda Milli Eğitim İl müdürlükleri ile ortak çalışmalar yapılması,
  • İstismar ve ihmale ilişkin eğitici spotlar, videolar ve görsel işitsel materyallerin törenler ve açılışlarda, sinema salonları, kamu hizmetindeki toplu taşıma araçlarında gösterilmesi, farkındalığın arttırılması için yerel basın ile sosyal medyadan faydalanılması,
  • Akran zorbalığı ve flört şiddeti konularında çocuklara önleyici eğitimlerin verilmesi, suç teşkil eden fiillerin anlatılması ve ceza hukuku bilincinin oluşması için çaba gösterilmesi, yine aynı biçimde zorbalığa yahut şiddete maruz kalan çocuklara nerelere başvurabilecekleri konusunda aydınlatma yapılması, bunun için düzenli olarak rehber öğretmenler başta olmak üzere öğretmen ve öğrencilere sistemli bilgilendirmelerde bulunulması,
  • Akran zorbalığına sebep olan durum ve koşulların araştırılmasının sağlanması, bu davranışların ve davranışa neden olan etkenlerin giderilmesi için ilgili kurumlar ile iş birliği yapılması,
  • Çocuğa özel alanı, özel hayatı ve özel hayatın gizliliği konularında da eğitim verilmesi,
  • Çocukların internet ile özellikle sosyal ağ ve paylaşım sitelerinde ortaya çıkan riskleri ve kendilerini tehlikeye atan çevrimiçi davranışlarının sonuçlarını fark edemediği tespit edilmiştir. Bu nedenle çocuklara dijital teknoloji, internet ve sosyal medyanın bilinçli kullanımı ile hukuki ve cezai süreçler konusunda eğitimlerin verilmesinin sağlanması,

 

Dağınık halde birçok yasa ve sözleşme metninde bulunan çocuklara ilişkin hükümlerin uygulamada ciddi aksaklıklara neden olduğu görülmekte, öncelikle çocuk adalet sisteminde revizyona gidilmesi ve çocuklara dair hükümlerin mümkün olduğunca tek bir yasal düzenleme içinde yer alması; Çocuklara özgü güvenlik tedbirlerin belirlenerek tek bir yasal düzenlemede toplanması ve uygulanabilirliğinin sağlanmasının gerekli olduğu hususları tespit edilmiştir.

Trakya Baroları Çocuk Hakları Komisyonlarının Çocuk Haklarına ilişkin Çalıştayları sürdürmesine ve ikinci Çalıştayın Mart 2020 tarihinde Kırklareli Barosunda yapılmasına karar verilmiştir.

Katılımcı Baroların Çocuk Hakları Komisyonlarının temsilcileri olarak, tespit ettiğimiz sorunların çözüm önerilerinin uygulanması ve çocuk adalet sisteminin geliştirilebilmesi amacı ile, 31.11.2019 ve 01.12.2019 tarihlerinde gerçekleştirilen Çalıştay ve Panelde ele alınan konuları rapor haline getirerek, yetkili tüm kurum ve kuruluşlar ile paylaşarak, çocuk haklarının içselleştirilmesi ve uygulanması için çalışmaya devam edeceğimizi bildirir ve katılımcılar  ile Çalıştayımıza iştirak eden Prof Dr Feridun Yenisey’e, Panelistlerimiz Cumhuriyet Savcısı Dr Cengiz Apaydın’a, Doç. Dr. Neylan Ziyalar’a ve Av. Aşkın Topuzoğlu’na ve  Kırıklareli Baro Başkanı Sayın Av. Turgay Hınız ile TBB Çocuk Hakları Komisyonu Temsilcisi Av. Burcu Düzen’e katkı ve emekleri için gönülden teşekkür ederiz.

 

KATILIMCI BAROLAR; Çanakkale, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ Baroları.         

ETKİNLİK TAKVİMİ

4.12.2024
AV. MÜMÜN NEŞETOĞLU
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.