İstanbul sözleşmesi yaşatır dedik; ama bu sözleşmenin yokluğunda, yine bir canımız aramızdan hunharca koparıldı. Hepimizin çocuğu, evladıydı Sıla Şentürk ve daha 16 yaşındaydı.
Ülkemizin neresinde olduğu önemli değil daha hayatının başında zorla nişanlandırılan, evlendirilen ve şiddete maruz kalan binlerce çocuktan biriydi Sıla; DUYMADIK!Çocukluk umutları, hayalleri, yaşama sevinci zorla elinden alındı, GÖRMEDİK! Sıla’yı yaşatabilseydik eğer; okula gidecekti, geleceğe dair hayaller kuracaktı ve bu hayallerden bir gelecek tasarlayacaktı kendine; ama izin vermediler, UMURSAMADIK. Bizler toplum olarak
Sılamızı KO-RU-YA-MA-DIK!
İstanbul Sözleşmesi’nin bir kalemde hukuk alanından çıkarılmasından beri, bu kaçınca acı ve daha kaç tane acı ile sınanacağız? &S230;.. Alışmadık, alışmayacağız, sessiz kalmayacağız, susmayacağız.
Memleketimizde hiçbir ayrım gözetmeden şiddete maruz kalan tün kesimlerin yanında olmaya, ölümleri kanıksamadan tüm gerçekleri haykırmaya devam edeceğiz;İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR!
İnsanlık tarihi boyunca şiddete karşı yapılan bir mücadelenin ürünü olan bu sözleşme; getirdiği mekanizmalar ile ŞİDDETTEN ve KORKUDAN uzak, bireyin cinsiyetine bakılmaksızın toplum içerisinde güven içinde yaşamasının teminatıydı. Bu sözleşmeden çıkmanın bedelini her dakika şiddet sarmalında yitirdiğimiz canlarımızın acılarını yaşayarak görüyoruz.
Artık YETER! Hepimizin çocuğu Sıla’mızın acısı yüreklerimizde; başka çocuklarımızı, başka kadınlarımızı şiddet sarmalı içinde yitirmek istemiyoruz. Yeter diyoruz ve İstanbul Sözleşmesi tüm mekanizmaları ile ivedi olarak geri getirilmesini talep ediyoruz.
KIRKLARELİ BARO BAŞKANLIĞI