KIRKLARELİ BAROSU

KADIN HUKUKU KOMİSYONU

KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI BASIN AÇIKLAMASI

            Ülkemizin en büyük toplumsal sorunlarından birisi haline gelen kadına yönelik şiddet bir kez daha gerçekleşti. Tuğba Y. İsimli genç kadın bir kadın cinayetine kurban gitti. Zanlı olarak Tuğba’nın babası ve abisi gözaltına alındı. Esen Dülger ve Gizem Şen’in ardından ilimizde yaşayan bir kadın daha katledildi.  

            13 Şubat 2015 tarihinde Özgecan’ın hunharca katledilmesinden sonra millet olarak “KADINA KARŞI ŞİDDETE HAYIR” diyerek tek ses, tek yürek olabilmiştik. Aradan geçen 3 yılda ne oldu? Her geçen yıla oranla kadın cinayetleri artarak devam etti. Sırf boşanmak istediği için ülkenin birçok yerinde kadınlar öldürüldü. Bir kısmı da töre adı altında katledildi. Pek çoğu ise gördüğü şiddet karşısında halen yaşam mücadelesi vermektedir. Bu haberler gazetelerin üçüncü sayfa haberleri oldu ve maalesef milletçe bu haberleri kanıksamaya başladık. Şiddeti uygulayanların cezalandırılması için ve şiddetin önlenebilmesi için asgari düzeyde, şeklen ağır yasalar yapıldı. Sonra ne oldu? Kafası gözü kocası, babası, abisi tarafından dağılırken, can havliyle söz söyleyen bir kadının çığlığı, haksız tahrik sayıldı. Karısını, kızını, ablasını ya da sırf kendi bedenî zevklerine karşı koyduğu için hiç tanımadığı bir kadını öldüren erkek lehine sırf duruşmalarda sessiz durdu diye iyi hal indirimi uygulandı.Artık zaman, herkesin vicdanı ile hesaplaşması gereken bir zamandır. Artık kadın cinayetlerinin önüne geçilebilmesi için öncelikle yargıda sağlam, yapıcı ve kesin adımlar atılmalıdır. 

             Kadının insanca yaşam mücadelesi, ilk çağlardan beri sürmektedir. Dünya üzerindeki hiçbir savaşta bu kadar kayıp verilmemiştir. Bu kayıpların önlenebilmesi için TÜBAKKOM (Türkiye Barolar Birliği Kadın Komisyonu) olarak bazı önerilerde bulunmuştuk. Ancak önerilerimizin yaşama geçirilmesi için bu güne kadar olumlu tek bir adım atılmadı.

            Kadın cinayetlerinin durması sonlanabilmesi mümkündür. Şiddet faillerinin öncelikle rehabilitasyona tabi tutulması gerekmektedir. Ayrıca çocuk yaştan itibaren cinsiyet eşitliğini çocuklarımıza özümsetecek bir eğitim politikasını yaşama geçirmeliyiz. Kadınların kendi bedenleri üzerinde karar verme hak ve özgürlüğünün sadece kadınlara ait olduğu gerçeğinin yasama erki tarafından da yasalaştırılması gerekmektedir. Devlet nezdinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin temini için bireylerin fırsatları kullanma, hizmet ve kaynaklara ulaşmada cinsiyet farklılığına maruz kalmamasının sağlanmasını talep ediyoruz.

            Taleplerimize dikkatle ve ivedilikle siyasi erkler tarafından cevap verileceği ümidini yitirmeden biz Kırklareli Baro Başkanlığı Kadın Hukuku Komisyonu olarak, herkesi toplumsal duyarlılığa ve uyanışa davet ediyor, kadın cinayetlerini kınıyor, yasal süreçte kadın cinayet davalarına müdahil olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.

                                               Kırklareli Baro Başkanlığı

  Kadın Hukuku Komisyonu