HABER MERKEZİ
Kırklareli Baro Başkanlığı 3 Nisan 2015 Cuma günü saat 15.00da 5 Nisan Avukatlar Günü için Atatürk Anıtına çelenk bıraktı, Saygı Duruşu ve İstiklal marşı okudu. Kırklareli Baro Başkanı Harun Saygılı tören sonrası basın açıklaması yaptı.
Baro Başkanı Saygılı sözlerine, 31 Mart 2015 günü İstanbul Çağlayan Adliyesinde Şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kirazı anarak ve acılarının büyük olduğunu dile getirerek başladı.
Başkan Saygılı, Savcı Kiraza düzenlenen Hain Saldırıda Avukat Cübbesi kullanılarak içeri girilmesinden sonra Avukatlar için Adliye girişlerinde arama yapılamasını da eleştirdi.
Saygılı açıklamasında şunları kaydetti;
Yine bir 5 Nisan gününde birlikteyiz. Ama bu kez hüzünlü ve biraz buruk bir şekilde. Zira daha birkaç gün önce değerli bir hukukçumuzu, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz 'ı görevi başında iken menfur bir saldırı sonucu kaybettik. Acımız büyük. Nerede ve kime yönelirse yönelsin, kim tarafından gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin, terör bir insanlık suçudur ve hiçbir makul gerekçesi yoktur. Bu ve benzeri eylemlerin öncelikli hedefi demokrasileri ve özgürlükleri yok etmektir. Bu sebeple teröre tüm insanlık karşı çıkmalıdır. Menfur saldırıyı şiddetle kınıyor, arkasındaki faillerin en kısa zamanda belirlenip adalet önüne çıkartılmasını sabırsızlıkla bekliyor, şehit savcımıza bir kez daha Allahtan rahmet, kederli ailesine ve milletimize başsağlığı diliyoruz. Yaşanılan terör saldırısının avukatlıkla ve avukatlarla hiçbir ilgisinin olmamasına rağmen, teröristlerin kullandığı yöntemi bahane ederek, mesleğimize yönelen bir algı operasyonuna dönüştürülmesini kesinlikle kabul etmiyor, onurla taşıdığımız cübbenin sorumlu tutulmasını, avukatların hedef gösterilmesini doğru bulmuyoruz.
Yaşanan olaydan ötürü ortaya çıkan psikolojik travmadan ve güvenlik endişesi nedeniyle, ötürü bir takım ek önlemlerin alınmasını anlayışla karşılamakla beraber, bazı adliyelerde kimlik denetimine ek olarak avukat meslektaşlarımızın aranmasını, 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 58. Maddesindeki açık hükmün ihlali olarak görüyor, bu konuda diğer yargı mensupları ile eşit muameleye tabi tutulmamızı talep ediyoruz. Her zaman ifade ettiğim üzere Avukat kaba kuvvetin yerine adaleti koyan, ırk, renk, din, dil, sınıf ve cinsiyet ayırımı yapmadan insanlığın eşitliği için çalışan, başkasının hakkına ve hürriyetine saygılı davranmayı ilke edinen, astı olmadığı gibi, hiçbir zaman hiyerarşik bir üst de tanımayan, en kıdemlisi ile en kıdemsizi arasına fark koymayan onurlu bir meslek mensubudur. Bu itibarla savunmanın, yargının kurucu unsuru olduğu asla unutulmamalı, anayasal güvence altında olması konusunda tereddüt yaşanmamalıdır. Hukukun bir gün herkese lazım olacağı gerçeğinden hareketle, savunmanın yegane temsilcisi olan avukatlara yönelik bu ve benzeri uygulamaları onaylamadığımızı, kutsal savunma görevini ifa etmekten başka, hiç bir düşünce ve yaklaşımları olmayan meslektaşlarımızın şüpheli konumuna düşürülmeye çalışılmasına, her zaman olduğu gibi kararlılıkla karşı duracağımızı kamuoyu ile paylaşmak isterim.